Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

12 Mart 2012 Pazartesi

SÖYLENMEMİŞ SÖZ VAR MI?

Dünya üzerinde söylenmemiş hiçbir söz kalmadı belki de... Olsun, sen yine de söyle; belki sen, senden önce söyleyen herkesten daha farklı söylersin.

Söylenebilecek her şey benden önce söylendi zaten diye düşünürken hâlâ bir şeyler söylemeye, yazmaya çalışmak neden? Belki de söylenmiş her şey, her birey tarafından yepyeni bir sözle yeniden üretilmeyi hak ediyor. Hak mı? Belki de talep ediyor.

Yaşadığımız sürece her sabah her sabah kalkıp, hep aynı şeyleri yapmıyor muyuz? Her gün lavaboda ellerimizi yıkayıp, her gün dişlerimizi fırçalayıp, her gün aynı buzdolabından aldığımız kahvaltılıkları her gün aynı tabaklara koyup yemiyor muyuz? Öyleyse, söylenmiş bir sözü, bir de benim söylemem, biraz farklı sözcüklerle ifade edebiliyorsam, neden yasak olsun? Peki ya söylenmiş veya yazılmış bir sözün, söylendiğini ve yazıldığını bilmiyorsam? Ya ilk kez ben söylüyorsam –sonuçta benden önce söylenmiş halini duymadıysam ya da okumadıysam, benzer bir durumu benzer sözlerle aktardığımda, öncekini bilmediğim için, kendi içimde, bu sözleri ilk söyleyenin ben olduğumu sanmam saçma olmaz- suçlu, ya da “kopyacı” sayılamam öyle değil mi? Bu sözleri ilk kez ben söyledim sanıyorsam, tamamen iyi niyetli, suçsuz ve masum olmaz mıyım? Peki hangi güç, dünya üzerindeki onlarca, yüzlerce, binlerce hatta belki de milyonlarca insanın, benzer duygulanımları, kendi dillerinde benzer sözcüklerle aktarmasına engel olabilir?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder